24 Temmuz 2013 Çarşamba

Amorgos'tan Koufonisia' ya

   16 temmuz saat 16.00'da Amorgos- Katapola'dan ayrıldık. Katapola rahattı ama deniz bizi bekler, meltem dinmek bilmiyor, bir kaç günün gözlemi üzere öğleden sonra daha düşük olan rüzgarı yakaladık, çıktık yola..

   Tabi ki  gene yakalandık meltemin gücüne; bu gördüğümüz en büyük dalgalardı diyebilirim. İkileme bile yaşadık bilinir ki üçlemede tekne batabilir. Bu sefer hazırlıklıydık diyeceğim ama can yeleklerimiz yoktu, gerekliydi de. Dalga boyu 4-5 m, rüzgar 6-7 kuvvetinde, ana yelken camadanlı, motor seyri gidiyoruz.

   Buralardaki en küçük teknelerden biriyiz. Bizim gibi henüz 3 tane gördük diyebilirim. Herkes ''nasıl baş ediyorsunuz'' diye soruyor. Bizde ''baş etmek ne demek, bide üstüne gidiyoruz fırtınanın diyoruz''. Ah Çılgın Türkler ah. Gerçekten de tekne boyumuzun 10.5 m olması bazen sorun yaratıyor özellikle dalgalarda. Dalga arası düştüğümüz oldu o yüzden motor seyri daha güvende hissettiriyor. Daha hızlı geçebiliyoruz dalgaları. Öyle yelken aça aça gidemiyoruz malesef. Gittiğimiz zamanlarda oldu tabi ama dalga boyu 2 m iken.

   Amorgos'tan çıktıktan 3 mil sonra geri mi dönsek diye konuştuğumuz bile oldu ama ıslandık bir kere devam edelim dedik. Zaten Amorgos- Koufonisia arası 16 mil. Koufonisia Adasının açığında Keros Nisida adasına yaklaştıkça dalgalar büyüdükçe büyüdü, bizde yolumuzu uzatmak pahasına yönümüzü kuzeybatıdan batıya çevirdik yani adanın altına (güneye) yöneldik. Deniz Dümdüz oldu. Rahatlamıştık sonunda üzerimizi değiştirdik, dağılan kitapları, eşyaları topladık. Sohbet ede ede giderken rüzgar bastırmaya başladı, ada alçak  bulduğu her boşluktan anafor yapıyor, adadan da uzaklaşamıyoruz bu sefer dalga var. El kadar ana yelkenle gidiyoruz. 39 knot'ı gördüm ve yan yattık. Bumba iskotasını açmak bile teknenin kalkmasına yardımcı olmakta zorlandı. Neyse ki dümen manevralarıyla kalktı tekne.

   Orta Ege meltemleri daha da güçlü olmaya başladı. Yelkencilerden edindiğimiz bilgilere göre adalara yaklaştıkça kuzey taraflarında dalgalar büyüyor, güney taraflarında ise rüzgar sertleşiyor. İki seçenek var, ya adaya yakın ya da uzak geçeceksin ama rotaya uygun olmayabiliyor. Bilinçli olarak güneyinden geçip, bunu birinci gözden gördük. Evet adanın alt tarafı daha rüzgarlı oluyor.

   Saat 19.00'da, 16 millik bu çılgın yolculuğumuz bitti. Koufonisia marina girişi çok dardı ve rüzgar çok bastırıyordu. Öne ve yanlara destek yolladıktan sonra son sürat marinaya girdim.
Derinlik 2.4 m olan marinada tonoz var. Teknelere ayrılmış bir yer ama rüzgar bakımından korunaklı değil. Meltem olduğu gibi içeride ve çok gelgit oluyor.  Her şey içinde günlük 17.90€ ödedik.







Koufonisia limanı

 Marinada iki tekne Türk'tü, onlar Marmaris'ten gelmiş, artık dönüşe geçmişlerdi. Bilgilerimizi paylaştık. 2002'ten beri buralara geliyorlarmış. Özellikle '' MemorieZ'' adlı teknenin tecrübelerinden oldukça yararlandık diyebilirim.

Marinanın hemen yan tarafında alargada da kalınabilir. Korunaklı değil.









Alargadaki tekneler


   Bir kaç gündür sintineye dolan sudan şikayet ediyorduk. Tuzlu su mu, tatlı su mu belli olmayan suyun; en sonunda tatlı su olduğuna karar verip, kaynağını bulduk. Hidrofordan çıkan suyu çeşmelere basınçlı gitmesini sağlayan basınç ayarlayıcı tankımız çatlamış. Sun fixle tamir ettik. Otomatik pompamız çalışmadığı için suyu elle attıktan sonra, bir dahaki limanda tankın ve pompanın yenisini almak üzere üstün körü hallettik.

   Koufonisia çok güzel bir ada. İncecik kumlu sahilleri ve şık restaurantlarıyla bol bol turist çekiyor. Adada ziyaret edilecek tarihi bir yer yok. Daha çok yüzüp, yemek yemek ve dar barlar sokağı için gelinmesi gereken bir ada.


















Bir sonraki adada görüşmek üzere.
Pruvanız neta olsun..


14 Temmuz 2013 Pazar

Levita'dan Amorgos'a

   12 temmuz saat 6.22 de Levita'dan ayrıldık. Rüzgar 5-6 kuvvetinde, dolayısıyla dalga boyu 1.5 2 metre arası ve düzensiz. Bu sefer apazdan gelen dev dalgalar bizi yatırdıkça yatırdı. Bu seyir en tehlikeli ve en zoruydu. 35 millik yolu 7.5 saatte tamamladık. Amorgos adasının kuzeyinden geçtik.Sallanarak,sabırla limanın girişini bekledik.











Amorgos limanı- Katapola

 
   Her seferinde olduğu gibi, bu da bize ders oldu. Ama bu sefer kararlıyız!Rotamız Kyklad bölgesi adaları, mesafelerimiz en az 20 millik olsa da, rüzgarın biraz dinmesini bekleyeceğiz.

   Gelen herkesi karşıladık .Amorgos'a bizim gibi rüzgarı kuzeybatıdan karşılayan, batıdan gelen herkes rotasını önce Levita adasına çevirmiş, ordan da kaçıp Amorgos'a gelmiş. Sadece bir aile bizi şaşırttı, hem Levita'dan gelip, hem de üzerilerinde bikinileri olan tek tekne. Nasıl oldu dedik, rüzgar hiç yokmuş sadece dalga varmış.Kısmet... Şimdi rotası kuzey olan herkes Amorgos'ta meltemin sakinleşmesini bekliyor.Ayrılan tekneler sadece güneye, yani Bodrum'a gidenler.

   Amorgos küçük ve çok şık bir ada. Limanı güneybatıdaki Katapola. Derinlik 6.5 metre. Kıçtan kara demir atılıyor. Günlüğü € 6.25. Elektrik ve su var ama belediyeye ait. Elektrik günlük €5, su ise litre bazında. Dikkat edilmeli çünkü sayacı göremiyorsunuz.Bize €3 tutar denilirken, €7 fiyat çıkardılar; su depomuz 200 lt ve 10.5 metre olan Avanti'yi yıkadık.

   Adanın kuzeydeki diğer limanı ise, Ormos Aigialis.( Aigiali Körfezi). Daha çok balıkçılara ait gibi görünse de yelkenlilerin sığınması için korunaklı bir yer.. Alargada da kalınabilinir. Nikouria Adası da korunma açısından uygun, Adaya Kuzeydoğu tarafından gelirken Nikouria Körfezine girmek için küçük bir boğaz var, ana karaya yaklaşmadan içeriye geçiş yapılabilir. Dikkatli olunmalı. Boğaz 5 m. derinlikte, uzaktan dalgalar görüş açısını kapasa da adaya yaklaştıkça dalgalar kesiliyor.  


Aigiali Körfezi

Amorgos, küçük bir ada olmasına rağmen görülmeye değer. Tavernaları, kafeleri çok şık ve özenilmiş. Şehir merkezi olan Khora ,diğer şehir merkezlerine göre de daha şık. Birkaç hoş kumsalı var.











Khora'dan bir kare

















Khora

Amorgos' ta mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında, sarp kayalığı üzerindeki Moni Khozoviotissa (Meryem ana ikonun bulunduğu büyük bir kale olan manastır.) ve şehir merkezi olan Khora var.











Moni Khozoviotissa 



















Amorgos'tan bir kare. Mavinin tonları...

   Amorgos'ta uzun kalmayı planlıyoruz . Burasını gerçekten çok beğendiğim için ,çok sorun değil. Rüzgar müsade ettiği zaman ayrılacağız.

Diğer yazımda tekrar görüşmek üzere..

Pruvanız neta olsun..

Patmos'tan Levita'ya

   9 temmuz 14.10'da Patmos'tan ayrıldık. Bu kadar geç saatte ayrıldığımız için, meltemi ve 3 metre boyundaki dalgaları yedik pruvamıza. Bekledik çünkü Patmos'ta Nilay'ı uğurladık. İşleri için Bodrum'a dönmesi gerekiyordu.

   Asıl rotamız Patmos- Mikanos'tu ama meltemin en doruk zamanı olduğundan maceraya gerek duymadık. Batı olan rotamızı güneybatıya  Levita adası'na çevirmek zorunda kaldık. . Herkeste mide bulantısı..Ben kaptanlığı bırakıp eşim Babür'e devrettim. Yolda radar reflektörümüzü kaybettik. Dalga boyu 1.5- 3.5 m arasında değişiyordu. El kadar ana yelken açtık. Gidiyoruz,ada yok. Navigasyon aletine baka baka hal olduk. Ada orada olmalı... yok! Ne yapalım derken, geri dönmek yok diyerek devam ettik. 5 mil kala kara sonunda görüldü!!! 26 millik yolu 17. 30 da tamamladık. Levita'ya kadar perişan olduk diyebilirim.Rüzgar uçuruyor.Adanın güneyinde bulunan doğal limana attık kendimizi." Meltem bizi sevdi" muhabbetiyle girdik limana. İçerisi fır döndü.İyi ki tonoz varmış, 12 adet. Herkes sığınmış küçücük koya. Adanın tepesinde bir taverna, koyda da bir tane balıkçı teknesi var. Aile atmış tonozları, biliyor tabii meltemin bizi buraya sürükleyeceğini. Çok mutlu bir şekilde indik teknemizden. O gece uyuyamadık bir türlü, rüzgar 8 kuvvete kadar çıkıyor, tekne yan yatıyordu..














   Aslında, Dodekanlar (on iki adalar) dan çıkıp Kyklad adaları bölgesine girdiğimizde meltemin bizi daha sert karşılayacağını biliyorduk ama hedef Atina bir kere. ..Levita adası ise tam geçiş kanalının olduğu yer. Bizim rotamızda Dodekanlardan; Kos-Pserimos- Kalimnos-Leros- Patmos vardı. Kyklad bölgesinde ise planlarımıza göre Amorgos- Naksos-Mikanos- Gaidaros-Kythnos-Kea olacak ve Atina'ya varış. Geri dönüş tam net değil.



   10 temmuz. Adada yapacak pek bir şey yok, suyumuz bitti bitecek, internet telefon yok; güncel hava raporu lazım. Her gelenle konuşuyoruz..Herkes afallamış. Adadan kaçan sabah 6' da gidiyor, kalanlarsa ertesi sabah 6'da. Başka seçenek yok. Biz,saat 8 gibi çıkalım dedik. Levita adasını geçer geçmez geri döndük doğal limanımıza.




   11 temmuz. Baktık bu sabah rüzgar çok sert, hiç düşünmedik ayrılmayı. Akşam durulur gibi oldu.Tam çıkalım derken, yarım saat nefes almış meğer... Suyumuz bitti bu arada, denizde bulaşık yıkıyoruz. Biraz sıkıldık. Adayı keşfe çıktık. Adanın tam tepesinde telefon çeker belki diye tırmanışa başladık, çekti. Öğrendik ki Bodrum'da olan Nilay meraktan çıldırıp, sahil güvenliğe haber vermiş, ortalık karışmış tabii. Bize haber gelmedi,arayanda olmadı. Türkiye -Yunan iletişimi pek iyi değil sanırım.. Nilay' da Helenic coast guard'ı aramış. Biz bulamayız, liman görevlilerini arayın demişler. Hangi limansa, biz denizin ortasındayız.. Önceden Leros'ta başımıza gelen üzücü bir olayı paylaştığım, Serdar Bapoğlu -Türksail.com 'la irtibata geçmek gelmiş aklına. Kendisi Nilay'ın içini rahatlatmış, sağ olsun. Ama sonuç olarak bizim AIS'imiz yok, bizi kim nasıl bulsun.. Bu da büyük bir ders aslında. Ancak biz ulaşabiliriz ya da telsiz çekerse, biz duyarsak..

   12 temmuz. Her türlü bilgiyi aldıktan sonra, bile bile meltemin kucağına attık kendimizi. Hemde tam Dodekan bölgesinden Kyklad bölgesi geçiş boğazının ortasına.. Kararttık gözümüzü,sabah saat 6.22 de Levita adasından ayrıldık.
Allah selamet versin..

Devamı Levita' dan Amorgos'a yazımda....
 

Leros' tan Patmos'a

   7 temmuz saat 9.00 da Leros' tan ayrıldık. Meltem rüzgarlarıyla boğuştuğumuz gezimizde, 6 kuvvetinde rüzgar, orsa seyriyle saatte 5 mil hızla, 21 mil olan Leros- Patmos seyirimizi saat 12.45' te tamamladık.
 
   Patmos adasına kadar gerek okuduklarımızla gerekse başımıza gelen olaylardan anladık ki özellikle Temmuz'un ilk yarısı meltem rüzgarlarının en dorukta olduğu zamanlar, Ağustos'a kadar devam ediyor. Dalga boyları adalara yaklaştıkça daha da büyüyor. Ege denizinin Dodekan ve Kyklad adaları bölgesini gezmek istiyorsanız en uygun zaman meltem rüzgarlarının inişe geçtiği ağustos ayı ve sonrası.Bunu en zor ve çalkantılı şekilde öğrendik. Kyklad bölgesi ise en zor kısmı olacak bunu Patmos' tan sonraki rotalarımızda göreceğiz..

   Patmos'a geldiğimizde büyük bir mutluluk yaşadık. Deniz bizi gerçekten çok yormuştu, herkes kendini kıyıya attı. Bağlandığımız yer Patmos'un liman kasabası olan adanın güneybatısındaki Skala. Derinlik 2.5 kıçtan kara demir atıyorsunuz. Marina olarak geçse de kimse karşılamıyor. Elektirik ve su yok ama ücretsiz duş var. Liman polisinin tavırlarını pek beğenmedim açıkçası hem yardımları dokunmuyor hemde para istiyorlar. Suratsız davranışları da cabası. Günlük € 6.95 ödedik. Patmos'a kadar motor seyri yapmak zorunda kaldık artık diesel almanın vakti gelmişti. 55 litre harcamışız depoyu doldurduk. Patmos'ta diesel fiyatı lt. €1,554.

    Patmos'ta alargada kalınabilecek yerler arasında adanın güneydoğusunda olan grikos koyu var. Derinlik sığlarda bile 10 m. Açığında Tragos adası var kuzey rüzgarlarına kapalı büyük bir koy. Tragos adasının  açığında deniz feneri civarında 2.4 m olan sığlıklar var girişte dikkat edilmeli.
 
   Alargada kalınabilecek diğer koy ise adanın kuzeydoğusunda kalan Yeoryios koyu var. Adanın doğu yakasında olan Dhiakeftoue (diakofti) ise Patmos marina Tarsanas ın bulunduğu yer burası daha çok çekek yeri olarak kullanılıyormuş.

   Patmos'ta mutlaka gidilmesi gereken yerler; Lampi beach; renkli taşlarıyla kaplı sahili görülmeye değer.
Patmos'un şehir merkezi olan Khora. Khora'daki Kutsal Kıyamet mağarası ve St. yohanna manastırı. Adanın en iyi kumsalı güneybatı kıyısındaki Psili ammos'u yürümeyi göze alabiliyorsanız görmeyi unutmayın.

















St. Yohanna Manastırın'dan Skala limanı manzarası
















St. Yohanna Manastır avlusu









6 Temmuz 2013 Cumartesi

Kalimnos'tan Leros'a

   Kalimnos'tan ayrılmadan bir önceki gün 3 temmuzda Avanti'yi yolculuğa hazırladık. Temizlik yapıldı, su dolduruldu, gece seyir ışığı tamir edildi.
Babür seyir ışığını tamir ederken.
Kalimnos limanı.

 














   11.00 da Kalimnos'tan ayrıldık. 15-20 knot arası kuzeybatıdan gelen rüzgarla, saatte 4 mil hızla zorlu bir yolculuk geçirdik. Teknede iki hasta, dalga boyu 1.5 metreyi aşkın 18 nm olan rotamızı zar zor tamamladık.

   4 Temmuz saat 14.20 de Leros Limanının fenerlerini gördüğümüzde hastalarımız kendilerini denize atmaktan vazgeçmişti.  Leros' ta marinalar bölgesi Lakki olarak geçiyor. Leros ''Leros'un dört denizi'' adı ile anılan geniş körfezleriyle ünlü.

   İlk gün fazla hırpalanmadan dolayı Leros marinaya girmeye karar verdik. Leros marina Vhf ch 10.
Leros marinada daha çok kışlama ve tamir yapılıyormuş. Şehir merkezine yürüş mesafesiyle 15 dk olduğu ve bize sevimli gelmediği için ertesi gün Leros marinanın güneybatısında kalan Lakki marina'ya bağlanmaya karar verdik. Lakki marina Vhf ch 11. Başta belediye limanı gibi görünse de tonozla bağlanabiliyorsunuz elektrik, su, wc, duş ve çamaşır yıkama hizmeti var. Marinanın derinliği 4.4 m tonozlar yüzeye çok yakın pek sorun olmasa da dikkatli olmalısınız.

    Bodrum'daki marinaları bilen bilir çok düzenli, alışveriş yapabileceğiniz ve bir şeyler içebileceğiniz yerler vardır. Buraya geldiğinizde marina adıyla geçen yerlerde hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Tavsiyem Lakki marinaya bağlanmanız en azından bazı restaurantlara yakın.
    Fiyat ta Leros marinaya göre daha uygun. Leros marina'da tek gecelik elektrik ve su dahil toplam €33 ödedik. Bizim teknemiz 10.5 m tabi tekne boyuna göre değişebiliyor. Lakki marinada ise gecelik €19, €20 depozitodan sonra €5 luk iadesiz elektriğe sahip oluyorsunuz.

   Leros'ta marinaya bağlanmak istemiyorsanız; adaya Güney'den gelirken adanın doğusunda kalan Leros'un şehir merkezi olan Pantelli koyuna  bağlanabilirsiniz. Pantelli Koyunda kıçtan kara bağlanabilirsiniz. Sınırlı sayıda tonoz var.  Kalimnos - Leros adası rotasında adanın güneydoğusundaki ilk koy Xirokambos. Lakki' ye gelmeden önceki koy. Kalimnos feribotları da bu koya yanaşıyorlar.. Diğer alternatif bağlanma yerleri ise; Temenia, Alinta ve Blefouti. Bu koylar güvenli ve ziyaretçilerin geniş olanakta aktivite bulabileceği yerler.


Pantelli-Leros


 








Xirokambos körfezi














   Leros'ta çok üzücü bir olaya şahit olduk. Daha önce Kalimnos- Vathi koyun'da tanıştığımız bizimde yardımımıza koşmakla beraber koy'a yanaşmakta olan herkese yardım eden; Norveç'li bir ailenin teknesi alargada iken yanmaya başladı. Fransız bayraklı ahşap eski bir tekne ''c' est le vie'' 12 yıldan beri içinde barındırdığı insanların gözü önünde eriyip bitti. Deniz itfaiyesinin yetersizliği, kıyıdakilerin tekne her an patlayabilir diye tekneye yanaşamaması, yangın başlar başlamaz müdahale edilememesinden dolayı, teknenin kıçında başlayan yangın 10. dk içinde söndürülemez hale geldi. Teknenin sahibi 15. dakikada gelmişti, ellerinde bir kaç eşyası arkadaşlarının yanına gezmeye gitmişler. Geldiklerinde yapılacak bir şey yoktu. Ana yelken direği çoktan düşmüş yangın tekneyi kaplamıştı.Tekne kıyıda olsa belki diğer teknelere zarar verebilirdi ama yangın başlar başlamaz müdahale edilebilirdi.Teknenin sahibi rüzgar enerjisi ve güneş panellerinin fazla şarj etmesinden dolayı olabilir, akım kesici devreye girmemiştir dedi. Biz de sigorta için yardımı olsun umuduyla birçok fotoğraf ve video çektik.  Tabi ondan sonra bizde bütün gün büyük bir üzüntü ve ders çıkartma vardı. Alargada da olsak, bağlı da olsak tekneden ayrılırken elektrik bağlantılarına dikkat etmeye karar verdik. Ne zamana kadar dikkatli oluruz bilmem, ne de olsa hep kötü olayları üstümüzden atlatana kadar dikkatli oluyor insan. Tekrar anladım ki deniz ihmali ve dikkatsizliği kabul etmiyor.

   Leros Adasında; Ag. Marina'yı , şehir merkezi Pantelli'yi, Alinda sahilini, küçük bir kilise olan eşsiz deniz manzaralı Ag. Isidoros'u, Leros kalesini ve savaş müzesini görmelisiniz. Biz yemek için birçok tavernası olan Pantelli'yi tercih ettik. Adada yerleşim merkezleri birbirine yürüme mesafesi olarak uzak.

 





Ag. Isidoros

Benden şimdilik bu kadar Leros' tan Patmos'a'' yazımla tekrar görüşmek üzere..

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Turgutreis'ten Kalimnos'a

  Güya Rotamız Kos'tan Kalimnos'a doğru devam edecekti.. Bilirsiniz ki Denizcilikte aksilikler bitmez. Bizim de evrak sorunlarından dolayı Bodrum Turgutreis'e dönmemiz gerekti. O yüzden rotamıza Turgutreis de eklendi.

   Saat 9.30 da Turgutreis gümrüklü sahaya aborda olduk. Gümrük işlemlerimizi halletmek için 3A yatching'e telefon açtık bizi karşıladılar. Önceden haber vermek gerekebilir çünkü aborda olmak için kısıtlı alan var ve feribotlarda oraya yanaşıyor. Önceden birçok işlemlerimizi 3A yatching'le hallettiğimiz için pasaport ve transitlog işlemlerini onlarla hallettik böylelikle kolayca sorun halloldu.

   Saat 10.50 de Turgutreis'ten çıkış yaptık. Rüzgar 6 kuvvetinde dalga boyu 1 metreyi aşkın orsa seyriyle zorlu bir yolculuk, ana yelkene camadan yaptık motor seyri ile Rotamız Turgutreis- Kalimnos Vathi Koyu 11 nm. 12.50 de Vathi'ye giriş yaptık. Bizim hedefimiz her yere tekne ile gitmek. İsterseniz Kalimnos' un limanına gidip adanın koylarını mesela vathi'yi kara yoluyla da görebilirsiniz. Tavsiyem Vathi'ye tekne ile gitmeniz. Derinlik boğazda 30 m ile başlayıp 8-10 m' ye kadar iniyor. Demirleme yerleri sınırlı ve çok kalabalık zaten yelkenliler için çok az yer var. Rüzgar karadan estiği zaman(kuzeybatı) demir atmada sorun yaşayabilirsiniz, azimli olun acele etmemenizi tavsiye ederim. Zaten küçücük yerde bile Türkler sizi bulup yardımcı olacaktır. Kıçtan kara demir ile bağlanılıyor. Tornistan sırasında dümen palasına dikkat çünkü kayaların arasına dümen palasını sıkıştırıp hamlenizi bitirebilirsiniz, bizim öyle oldu açıkçası. Yanaşma sırasında derinlik 2.50 ile 2.70 arası ama dümen palasının denk geldiği yer 1.50 ye kadar inebiliyor yada kayalar olabiliyor. Dikkatli olun. Bir seçenekte ''only ferry'' yazan yer saat 17.00 dan sonra aborda olabilirsiniz. Sabah 11.00 dan önce ayrılmak şartıyla.Vathi 'de elektirik ve su sınırlı. Size denk gelmeyebilir.

   Vathi yunanca da vadi anlamına geliyor. Vathi'de küçük bir bölüm yüzme için ayrılmış kişisel havuz gibi derin  ve eğlenceli. Küçük bir koy; bir kaç taverna, cafe, yamaçlarda şapeller var. Kalimnos'ta bolca frappe içeceksiniz.


 Kalimnos un en güzel koyu bizim ilk durağımız olan Vathi. Kalimnos'un güneydoğusunda kalıyor.
   Vathi'de bir gece kaldıktan sonra saat 10.50 de Kalimnos limanına bağlanmak için yola çıktık. Rüzgar ortalama  6 knot estiği için motor seyri ile 5 nm olan yolu saatte 5 knot hızla, saat 12.00 da tamamladık. Büyük bir liman italyan mimarisinden esinlenilmiş, 2 dağ arasına kurulmuş, renkli evleri olan bir şehir. Limanın bulunduğu yer Kalimnos'un merkezi; Pothea. On iki adanın en büyük limanıymış. Limanın derinliği 4.4 m civarında biz limanın güney kısmına demirledik. Kuzey kısmına da demirleyebilirsiniz. Rüzgar kuzeybatıdan estiği zaman limanın güney kısmında demirde kalmak zor olabiliyor, Karayele açık bir liman. Kuzey kısmında ise yoğun güneşe maruz kalabilirsiniz. Her iki tarafta liman görevlileri tarafından ısrarla çağırılıyorsunuz. Elektrik ve su var, bağlanma ücreti günlük €5, elektrik ve su  €7, €7 nun karşılığı bittikten sonra tekrar ödeme yapıyorsunuz. Giriş işlemlerimizi halletmek için  Kalimnos yelken kulübü sorumlusu meşhur Vassilis Kapadakis ile tanıştık. Oldukça ünlü biri Bodrum'da da tanınırmış. Resmi giriş işlemi için Kalimnos'ta aracı kullanmanız gerekti çünkü ilk giriş 2 temmuzda açılacakmış fırtınaya denk geldiğimiz için Kalimnos'tan ayrılmak istemedik. Vassilis toplamda €109,44 ya evrak işlemlerimizi halletti. Bunun içinde €45 transitlog, €60 liman polisi- pasaport kontrolu- gümrük ücreti, €4,44 liman ücreti var. Kos ve Patmos ta kendiniz de halledebilirsiniz. Ege denizinde çok fazla yunan adası olduğu için belli başlı adalarda sürekli liman polisi var. Kalimnos gibi küçük adalarda ise sadece yüksek sezonda pasaport ve tekne giriş çıkışları yapılıyor. Biz maksimum 6 ay süreyle ve sınırsız olarak yunan sularında geçerli olan transitlog belgesine sahip olduk bundan sonra yapmamız gereken şey girdiğimiz belli başlı adalarda rotamızı yasal bir şekilde belli edecek transitlogumuza ve pasaportlarımıza giriş mühürlerini bastırmak. Böylelikle hiç bir ada'da transitlog almamız gerekmeyecek. Yunanistan transitlog ücreti €45 Türkiye 125 TL.


 Kalimnos limanı
















   Kalimnos sünger fabrikaları, yerel dalış okulları ve  tırmanma destinasyonları ile ünlü. Kalimnos'tan ayrılmadan önce sünger almayı unutmayın. Adadayken; Kalimnos arkeoloji müzesi, deniz ve folklor müzesini, liman boyunca yer alan sünger fabrikalarını, her yönden yunanistan'ı gören St. Savvas Manastır'ını, Vlihadia sahilini görmeyi unutmayın.
St. Savvas Manastır'ından bir görüntü.
















   Fırtınaya denk geldiğimiz için 4 gece Kalimnos'ta kalmayı planlamıştık. Rüzgar 6 kuvvetinde bundan sonraki hedefimiz Leros şuan Kalimnos'un keyifini çıkartacağım.

  Kalimnos' ta yaşadıklarımız ve yediklerimiz için;
  http://yemeginseyri.blogspot.com/
  http://teknolojikseyirdefteri.blogspot.com/

Kalimnos'a doğru rüzgarınız bol, Kalimnos'tan ayrılışınızda yüzünüzde gülümseme olması dileğiyle..

''Cookie'' ile yolculuk yapmak için

   Biliyorsunuz ki bizim rotamız Bodrum- Atina. Yolculuğumuzda bize eşlik eden köpeğimiz ''Cookie'' de var. Kendisi Cavalier King Charles Spaniel. 1.5 yaşında çok akıllı ve uysal bir köpektir. Yolculuklarda hemen uyur tek derdimiz orsa seyrinde ya da panik anlarında uyanması ve halatların üstüne yatması, o zaman tekneden bir kişi onu kucağında tutmakla görevlidir.


   Eğer siz de yanınızda evcil hayvanınızı götürmek isterseniz; yerine getirmeniz şart olan bazı uygulamalar var.
   Her ülke için farklı kurallar olmakla beraber Avrupa Birliği ülkleri standart kuralları uygulamakta.
   Avrupa birliğine mensup ülkeler pet transportunda ''kuduz titrasyon testi'' şartını aramaktadırlar ve bu testin sonucu alındıktan 3 ay sonrasına kadar evcil hayvanınızı kabul etmemektedirler. Bu durumda evcil hayvanınız ilk defa yurtdışına çıkacaksa en az 4.5 ay öncesinden veteriner hekiminize giderek yardım isteyin.
Cookie ilk defa yurtdışına çıktı açıkçası biz her şeyi veteriner hekimize bıraktık. Daha önceden kuduz aşısı olan ve aşı uygulama süresi 30 günü geçmiş evcil hayvanınız için bu süre 3.5 aydır. Kuduz aşısı uygulanan petinizin kanında kuduza karşı yeterli antikor oluşması yaklaşık 1 ayı bulmaktadır. Bu nedenle aşı uygulaması sonrası 1 ay beklemek gerekir. 1 ayın sonunda petinizden alınan kan örneğinden çıkarılan kan serumu hekiminiz tarafından akredite bir laboratuvara gönderilir. Bu laboratuvardan sonuç gelmesi yaklaşık 15 gün sürebilir.
   Akredite laboratuvardan alınan onaylı müsbet test raporu onaylama tarihinden 3 ay sonra ve yolculuğunuzdan önce ilinizin gümrük müdürlüğüne götürülerek gerekli işlemlerin yapılması sağlanmalıdır. ancak bundan sonra yurtdışına çıkabilirsiniz.
   Diğer yandan petinizin mikrochip taşıması zorunluluğu bulunmaktadır. Veteriner hekimiz tarafından takılacak olan mikrochip ve bu mikrochipin kimlik kartına yapıştırılan barkod numarası, kimliğin o evcil hayvana ait olduğunun ispatıdır ve atlanmaması gereken bir kuraldır.
   Her yıl zamanında kuduz aşısının yenilenmesi durumunda sonraki yolculuklarda tekrar kuduz titrasyon testi istenmemektedir.
   Şimdiden size kolay gelsin ve iyi yolculuklar....